Haram mı helal mi, yoksa ahlak ve erdem mi asıl ölçü olmalı? Bölüm 2

İkinci Bölüm

Adam sonunda kararını verdi. Yıllardır köşede sakladığı, çocuklarına bir gün “gelecek” olsun diye ayırdığı küçücük birikimini aldı, bankalara yöneldi. Önce devlet bankalarının kapısını çaldı. “Devletin bankasıdır, daha güvenlidir” diye düşündü. Ama aldığı cevaplar hayal kırıklığı oldu:
— Verebileceğimiz faiz bu kadar, dedi görevli.
Adam hesap etti, biçti… Yetmezdi. Çocukların karnı doymayacak, evin masrafı karşılanmayacaktı.

Çaresiz özel bankalara baktı. Birkaç yer dolaştı. Her şube ayrı ayrı rakam söyledi. En son bir banka ona, ayda neredeyse bir asgari ücret kadar gelir teklif etti. Adamın gözleri parladı. “İşte bu!” dedi içinden. “Artık düzenli bir gelir gibi, çocuklara bir akar sağlayabilirim.”

O akşam eve döndüğünde üstünde büyük bir huzur vardı. Sanki omuzlarındaki yük biraz olsun hafiflemişti. Karısına müjdeyi verdi:
— Bankaya yatırdım. Her ay kira gibi, maaş gibi para gelecek. Artık çocuklarımızın karnı doyacak, faturalar aksamayacak.

Kadın ise hâlâ tereddütle baktı. Çocukları için seviniyordu ama içinde derin bir korku vardı. Çünkü yıllardır beynine kazınan tek cümle vardı:
— Faiz haramdır.

Adam, karısının yüzündeki endişeyi görünce derin bir nefes aldı.
— Haramsa haram olsun, dedi. Ama ben çocuklarım için her şeyi göze aldım. Onların aç kalmasına, yarınsız büyümesine göz yumamam.

O anda evin içinde bir sessizlik çöktü. Kadın sustu, çocuklar oyunlarına devam etti, adam ise içinden geçenleri kimseye söylemedi: “Bazen haram denen şey, açlığı durduruyorsa helalin ta kendisidir.”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Biz Neden Yazarız?

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Bölüm II