Haram mı helal mi, yoksa ahlak ve erdem mi asıl ölçü olmalı? Bölüm 1
Birinci Bölüm
Adam ömrü boyunca yarı tok yarı aç çalıştı. Bazen inşaatta, bazen bir yıkamacıda, bazen de hamallık yaparak… Günü kurtaracak kadar para kazanıyor ama hayatı toparlayacak hiçbir iş eline geçmiyordu. Çocuklarının gözlerine bakıyor, bir umutla “yarın daha iyi olacak” diyordu ama yarın hep dünden daha ağır geliyordu.
Bir köşede, yıllardır dişinden tırnağından artırdığı ufak birikimi vardı. Ona dokunmak istemiyordu. Hep aynı cümleyi tekrar ederdi:
— Gün gelir, çocuklarımın geçimi için lazım olur.
Ama günler geçtikçe işler azaldı, günlük yevmiyeler düştü. Adaletsiz patronların, ağır şartların, saatlerce çalışıp hakkını alamamanın yükü altında beli büküldü. Bir gün eve döndü, zayıf bedeni artık daha fazla dayanamıyordu. Karısına ve çocuklarına bakıp içini çekti:
— Ben bu işlerden bıktım. Paramızı bankaya yatıracağım. Hiç olmazsa gelen getirisiyle kira, mutfak, faturaları öderiz. Arada iş bulursam yine çalışırım.
Karısı korkuyla baktı:
— Çocuklarımıza haram para mı yedireceğiz?
Adam bir an durdu. Aklına mahallenin imamı geldi. Ertesi gün soluğu camide aldı. Durumu anlattı. İmam, cebinden çıkardığı kitapçığı gösterdi, Diyanet’in açıklamasını aktardı:
— Mevduata faiz almak büyük günahtır.
Adamın yüreği daha da daraldı. Ne yapacağını şaşırdı. Çalışamıyordu, para kazanamıyordu, birikim eriyordu. Eve döndü, başı önde karısına söyledi:
— Hoca haramdır dedi. Bankaya koyamayız.
Kadın çaresizce sordu:
— Peki ne yapacağız? Faturaların günü geçti, taksitler geçti, hepsi faize girdi. Biz nasıl çıkacağız bu işin içinden?
O anda adamın kafasında bir şimşek çaktı.
— Bir dakika… Biz zaten faiz ödüyoruz!
Karısı sessizce başını salladı:
— Evet, herkes gibi biz de gecikince faize mahkûm oluyoruz.
Adam karısına baktı, gözleri kızardı:
— Demek biz ödeyince sorun yok. Ama bankaya koyunca mı din devreye giriyor? Diyanet, bizden alınınca susuyor da bize verilince mi haram diyor?
O andan itibaren kafasında yeni bir yol açıldı. Bu yol, onu sadece bankayla değil, ahlakın kime göre belirlendiğiyle, dinin kim için konuştuğuyla yüzleşmeye götürecekti.
Yorumlar
Yorum Gönder