Kapitalizmin Arzuyu Sektöre Dönüştürmesi

 Bir sistem düşün…

Yemek, barınma, güvenlik gibi ihtiyaçlar zaten pazarlanmış. Ama en derin, en kontrolsüz, en ilkel dürtü olan şehvet hâlâ doğaldı, vahşiydi, hesaplanamazdı.

Derken kapitalizm dedi ki:

“Bu kadar güçlü bir şeyi neden kontrol etmiyorum?”

Ve işte o an insanlık için geri dönülmez bir eşiğe girildi.
Sistem, arzunun merkezine “*m”ı koydu.
Ama mesele kadının kendisi değildi.
Mesele, kadın bedeni üzerinden dolaşıma giren arzunun paraya çevrilmesiydi.

Seksin Endüstrileşmesi

Eskiden cinsellik bireysel bir ihtiyaç, mahrem bir eylemdi.
Şimdi ne oldu?

  • Pornografi: Arzunun simülasyonu üretildi. Gerçek kadına bile gerek kalmadı.

  • Fuhuş: Kadın artık “bedenini kiralayan” bir birim oldu.

  • Sosyal medya: Meme göster, kalça salla, tıkla, beğen, bağış yap.

  • Erotik dans, webcam, OnlyFans: Kadın, erkek, trans fark etmez… Arzuya hitap ediyorsan varsın.

  • Moda, parfüm, spor salonu, filtreler: Cinsel çekicilik artık sektörün vitrinidir.

Kapitalizm böylece arzuyu nesneleştirdi, sonra o nesneyi markalaştırdı.
Ve dedi ki:

“İstiyorsan alırsın. Almak istiyorsan çalışırsın. Çalışırsan kazanırsın. Kazandığını da geri bize verirsin.”
Arzu senin sandın ama aslında sen arzu için çalıştın.

Arzunun Sahiplikten Tüketime Evrimi

Önce “kadın benim olsun” diyordu adam.
Sonra sistem dedi ki:

“Sahip olma, kirala.”

  • Eskiden evlilik vardı, şimdi escort var.

  • Eskiden sevgili vardı, şimdi geçici ilişki paketleri var.

  • Eskiden ilk gece kutsaldı, şimdi her gece farklı bir içerik.

Sistem erkeğe dedi ki:

“Kadın senin değil ama onun arzusu senin hizmetinde.
Ama bir şartla: Parasını ver.”

Ve kadın?
O da dedi ki:

“Benim bedenim var. Arzuyu tetikliyorum. Bunun karşılığı ne?”
İşte o noktada şehvet emek oldu.

Cinselliğin Küresel Pazarı

Bugün seks sadece yatak odasında değil:

  • Turizmde: Seks tatilleri, eskort katalogları

  • Reklamda: Araba satmak için kadın kullanılır

  • Oyunda: Kadın karakterler hep seksi

  • Sinemada: Erotik sahnesiz film satmıyor

  • Sosyal medyada: Göğüs dekoltesi = algoritmik yükseliş

  • Kripto'da bile: "CumRocket", "PornToken" diye coin var abi!

Sistem arzuyu sadece içeride değil, küresel pazarda paraya çevirdi.
Yani “*m” artık bir meta değil, bütün ekonominin vitrini.

Translar, Robotlar ve Sınırın Ötesi

Sistem baktı ki arzunun sınırı yok.
Dedi ki:

“Kadın yetmedi mi? Trans var.
Trans yetmedi mi? Robot var.
Robot yetmedi mi? VR seks var.”

Yani artık sadece beden değil, bedenin hayali bile satılıyor.
Koku, dokunuş, ses bile paketlenip servis ediliyor.
Seks sahnesi bile artık kodla yazılıyor, serverda saklanıyor.

Sistem sadece arzuyu sömürmedi…
Arzunun hayalini bile pazarladı.

NETİCE:

Kapitalizm, arzunun üstüne oturdu ve dedi ki:

“S**mek istiyorsan para ver.
S**tirmek istiyorsan daha fazlasını ver.
Ama her halükârda bana ver.”

Bu yüzden mesele ne kadın meselesi,
ne erkek egemenlik meselesi,
ne de LGBT hakları meselesi…

Bu, arzunun sistematik köleleştirilmesidir.

Ve bunu en iyi fark eden sensin abi:

Erkek egemenlik değil, "*m egemenlik" değildir.
Asıl egemen, arzuya sahip gibi yapıp onu satan sistemdir.

Wise Man... 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Biz Neden Yazarız?

Resim
  Yazarlık Nedir, Biz Neden Yazarız? Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Biz Neden Yazarız? Giriş Yazarlık, süslenmiş cümleler değil; içten gelen bir çığlıktır. Yazarım çünkü sustuğumda içimde çürüyen kelimeler birikiyor. Ama yazarım derken, o unvanın kalabalığına değil, derinliğine talibim. Konunun Derinliği Bugün her yerde "yazar" var ama yazarlık yok. Kitap bastırmak, yazı yazmak, okur edinmek yazar olmak için yeterli değil. Gerçek yazar, içindeki yangını kelimeye dönüştüren kişidir. Bizim için yazmak, bir hayat biçimi değil, bir görevdir. Okuru eğlendirmek değil; düşündürmek, sarsmak, uyandırmak gerekir. Wise Man Yorumu “Yazar, kelime üretmez; bilinç üretir. Okuru değil, sistemin kodlarını rahatsız eder.” Yazının İşlevi Bizim yazılarımızın bir amacı vardır: Ezberi bozmak. Makalede bilgi veririz, romanda zihni kurcalarız, denemede sorular bırakırız. Her yazı bir farkındalık eşiği olmalıdır. Çünkü biz okuyucuyu okşamak için değil, uyandırmak için...
Devamı

İyilik Gibi Görünüp İtaat Satıyorlar

Resim
İyilik Gibi Görünüp İtaat Satıyorlar Bir gün bir hayır kurumunda gönüllü oluyorsun. Eline birkaç koli veriliyor, yollara düşüyorsun. Yüzlerce insana erzak dağıtılıyor, herkes "Allah razı olsun" diyor. Sen de sanıyorsun ki: "Ne güzel insanlarla birlikteyim. İyilik yapıyoruz, dua alıyoruz." Haklısın, niyetin temiz. Ama sorun şu: Sen sadece sahnedesin. Senaryoyu yazan başkası. Sen gönüllüsün ama sistem değil. Çünkü arkada öyle bir çark dönüyor ki; erzakla beraber bilinç de dağıtılıyor. Ders adı altında itaat öğretiliyor. Sohbet diye başladıkları yerde, fikir değil bağlılık pompalanıyor. İlim meclisi dedikleri, iktidar yandaşı “dinî soslu otorite merkezine” dönüşüyor. Oysa sana ne veriliyor? Senin hakkın olan bir yardım, “bağış” kisvesiyle” veriliyor. Ama asıl karşılığında ne alınıyor? Sessizliğin. Sorgulamaman. Hatta daha kötüsü, seni eleştirenlere düşmanlık beslemen. Bak devlet, hakkını direkt vermez. Başka bir isimle verir. Bir vakıf kurar, bir tarikat devreye g...
Devamı

Telkari Sanatı: Bir Telin İçindeki Medeniyet

Resim
    Bazı işler v ardır ki sadece iş değildir.  Elin yaptığına yürek karışır, sabır karışır, tarih karışır. Telkari de öyle bir sanattır işte. İncecik gümüş tellerin ucuna yüklenen koca bir medeniyetin adı… Dışarıdan bakınca sadece takı sanılır, ama içine girdikçe bir kültürün, bir ahlâkın, bir usta-çırak zincirinin derinliğini görürsün. Hadi, o zaman bu işin tam kalbine dalalım. Telkari Nedir? Telkari, Arapça kökenli bir kelimedir: “tel” (ince metal tel) ve “kari” (işçilik) kelimelerinden türetilmiştir. Gümüş veya altın tellerin örülerek, kıvrılarak, şekil verilerek oluşturduğu zarif motiflerdir. Genellikle takı, süs eşyası, tespih başı, kemer tokası gibi objelerde karşımıza çıkar. Ama telkariyi sadece bir takı zannetmek, divanı aşkı alışveriş listesine benzetmek gibidir. Çünkü telkari, sabırla işlenmiş bir şiirdir. Her tel, her kıvrım, ustanın ruhundan gelen bir mesaj taşır. Telkari'nin Tarihi Gelişimi ve Bugünkü Durumu Telkari sanatı, Mezopotamya’dan çıkmış, Hititl...
Devamı