Kayıp Ruhların - Çözümü Bölüm 6 – Kendini Bulma

 



— “Beni kaybettin sandın ama... ben buradayım.”

Karşımda biri var.
Uzun zamandır sustuğu belli.
Hayatta ama ruhsuz…
Gülümsüyor gibi ama içi bomboş…
Görülmemiş, duyulmamış, anlaşılmamış.
Belki sen.

Dinle şimdi. Bu sana yazıldı.
Sakince, yavaşça… sadece okuyarak değil, duyarak oku.


Kendini Kimseye Beğendirmek Zorunda Değilsin

Hayat senin.
Kimseyi etkilemek zorunda değilsin.
Onay almak, takdir görmek, beğenilmek…
Bunlar için kendini ezme.
Senin görevin mutlu olmak — memnun etmek değil.

Bu saygısızlık değil, bu öz saygıdır.


Kendini Sev ama Körleşme

Kendini sev.
Huyunla, tarzınla, düşüncenle…
Ama bu sevgi seni değiştirmezlik yapmaya da zorlamasın.

Eleştir kendini.
Ama başkaları sevsin diye değil.
Sen daha huzurlu ol diye.

Değişeceksen, bu birilerine “ben de senin gibiyim” demek için olmasın.
Gerçek senliğine daha yakın olmak için olsun.


Özendiğin Şey, Gerçek İhtiyacın mı?

Birileri pahalı kafelerde, lüks restoranlarda vakit geçiriyor diye
sen kendini “geri” hissetme.

Belki seni en çok rahatlatacak şey,
bir evsizin yanına oturup onunla birkaç cümle paylaşmaktır.

Bu, sıradanlık değil.
Bu, gerçeğine dönmektir.

Unutma, bir kaldırım köşesi bazen en samimi felsefeyi sunar.
Ama sen o köşeyi geçerken utanıyorsan,
belki utanılması gereken… sensin.


Başarının Tanımını Kim Yapıyor?

Sana “başarısızsın” dediler.
Ama başarıyı kim tanımlıyor?

Kod yazamıyorsun diye mi başarısızsın?
Bir mühendis senin gibi temizlik yapabilir mi?
Bir CEO senin kadar iyi araba sürebilir mi?

Senin ellerinle yaptığın iş,
senin ruhunla anlam bulur.
Sen kıymetlisin.


Ailen Seni Görmedi Diye Yok Olmadın

Ebeveynlerin sana değer vermedi diye
sen yok sayılmazsın.

İçindeki seni ortaya çıkar.
Ve bırak o eski cümleleri unutsunlar.

Ama bu bir intikam değil.
Bu bir aydınlanmadır.
Sen kendini gösterdiğinde, herkes görmek zorunda kalır.


Özüne Dön – Taklitten Kurtul

Senin yolun, senin kimliğin…
Başkasına benzemekle anlamlı olmaz.
Ezberle, kopyayla… yürünmez.

Dinin, giyimin, kültürün birilerine “garip” geliyorsa…
Boşver.
Sen kendine ait misin, ona bak.

Birçok kimyager kimya bilir ama çift süremez.
Bir mühendis köprü yapar ama bir kalbi onaramaz.
Senin yeteneğin, senin özündür.


İçsel Huzur Dinle Başlamaz, Hisle Olur

Bazen seni bir dua iyileştirir.
Bazen bir şiir.
Bazen bir sanat eseri.
Bazen bir sokak köşesi…

Burası önemli:

“Ben, Wise Man…
İnancımı kalbimde taşırım.
Bazen bir kilisede rahatlarım,
bazen bir camide,
bazen bir galeride,
bazen bir parkta.
Çünkü Tanrı’nın evi bir duvar değil,
insanın içinde başlar.

Ruhun nereye sığınıyorsa, senin mabedin orasıdır.


Kapanış Yok – Başlangıç Var

Bu bir kapanış yazısı değil.
Bu bir başlangıç mektubu.

Kendini kaybettin diye silinmedin.
Hâlâ buradasın.
Hâlâ okuyorsun.
Demek ki hâlâ umut var.

Bu satırları okuyan biriysen…
Artık başlamalısın.

Gerçek seni yargılamayan,
değişmeni isteyen değil…
sadece görünmeni isteyen bir “sen” bekliyor.

Kendini bulduğun yer,
yeni bir ruhun doğduğu yerdir.

Wise Man...
24.05.2025

Bana bir kahve ısmarla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Biz Neden Yazarız?

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Bölüm II

Dünden Bugüne Türk Sinema ve Sanatı Bölüm 5