Kayıp Ruhlar – Bölüm 4: Kendini Cezalandıranlar

 



— “Kendime iyi gelmek istemiyorum.”

Bazı insanlar başkasına zarar vermez.
Ama her gün…
kendilerine bir darbe daha indirir.

Hayatı sabote eder, ilişkileri bozar, iyi olanı iter.
Mutlu olmaya yaklaşınca bir şekilde dağıtır.
İçindeki ses sürekli şunu fısıldar:
“Sen buna layık değilsin.”

İşte bu insanlar kayıp değildir aslında.
Hayattadırlar ama kendilerine karşı savaş halindedirler.
Bu da bir tür kayıptır:
Ruhunu cezalandırmak.


İnsan Neden Kendini Sabote Eder?

Çünkü bir yerlerde, bir zamanda,
kendi değerine inanmayı bırakmıştır.

Sebep çoğu zaman görünmezdir ama çok derindir:

  • “Sen başarısızsın” diyen bir öğretmen

  • “Seninle gurur duymuyorum” diyen bir ebeveyn

  • “Kim seni sevsin ki?” dedirten bir terk ediliş

  • Ya da kendi kendine inşa ettiği o yıkıcı iç ses:
    “Ben yeterli değilim.”

Bu inanç kök saldığında, insan ne yaparsa yapsın
kendi mutluluğuna düşman olur.


Kendini Cezalandırmanın Yolları

Kimi açık açık kendine zarar verir:
Alkol, madde, intihara yakın düşünceler…
Ama çoğu çok daha sessizdir:

  • Tam iyileşecekken terapiyi bırakmak

  • İyi bir ilişkiyi sabote etmek

  • Başarıyı küçümseyip her şeyi yarım bırakmak

  • Sevildiğinde şüpheye düşüp kaçmak

  • Sürekli kendini küçük görmek, suçlamak, değersiz hissetmek

Ve bunu yaparken bir cümle hep içten içe fısıldanır:
“Bu bana fazla… ben bunu hak etmiyorum.”


Bu Bir Ceza Değil, Bir Yas

Aslında bu davranışlar bir ceza değildir.
Bir kaybın, bir acının, bir değersizlik hissinin yas şeklidir.

Ama yas tutulmayınca,
acı kendine yönelir.

Ruh, zamanla şöyle düşünür:
“Beni kimse cezalandırmıyorsa… bari ben cezalandırayım.”

Bu ceza, fiziksel değil ama duygusaldır.
Ve en derin yarayı kişinin kendisi atar.


Kurtuluş, Suçlulukla Barışmaktan Geçer

İlk adım, o karanlık sesi tanımaktır:
“Evet, ben kendime zarar veriyorum.”

Bu farkındalık, suçlulukla barışmanın kapısını aralar.
Çünkü insan ancak kabul ettiğinde, kendine yeni bir yol çizer.

Kendini cezalandıran bir ruh, aslında sadece şunu duymak ister:
“Sen artık acı çekmek zorunda değilsin.”

Bu cümleyle başlar iyileşme.
Ama önce insanın kendine şefkat göstermesi gerekir.

Ve bu zor bir şeydir.
Çünkü kendine sarılmak, bazen dünyadaki en ağır iştir.


🔜 Bir Sonraki Bölüm: Varlığıyla Yokluğu Aynı Olanlar

Bazı insanlar vardır…
Ne geldiklerinde fark edilir, ne gittiklerinde aranır.
Toplumun gölgesine dönüşmüş ruhlara gidiyoruz.
Orada buluşuruz.

Wise Man...

Bana bir kahve ısmarla

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Biz Neden Yazarız?

Ben Halkçıyım – Ne Sağcıyım, Ne Solcu

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Bölüm II