Sınav Başarısının Bedeli
Bir Ecrin Yükselir, Binlercesi Düşer
Ecrin Ertaş.
Mazıdağı’nın bağrından çıkmış bir küçük yıldız.
Türkiye Bursluluk Sınavı'nda 500 tam puanla birinci olmuş.
Koskoca sistemin vitrininde parlayan bir başarı hikâyesi…
Peki ya diğerleri?
Sahi, Ecrin manşet olurken, aynı sınavda başarısız olan on binlerce çocuk nereye gitti?
Kamera oraya çevrilmedi.
Makam kapıları onlara açılmadı.
Öğretmenleri, aileleri utangaçça sessizleşti.
Ve belki de içten içe şu söylendi onlara:
“Bak Ecrin yapabildi, demek ki sen yetersizsin.”
“Sen Yapamadın” Damgası
Bu sınav, sadece bir test kağıdı değil.
Birçok çocuk için kader çizgisi, yön levhası, hayat pusulası.
Ve o pusula, bazen şöyle diyor:
-
“Sen başarılı değilsin.”
-
“Senin yerin masa başı değil, atölye.”
-
“Sen düşünme, sen üretme, sen sadece çalış.”
Aileler bu çocuklara artık şöyle diyor:
“Bak birinci olamadın. Boş ver oku oku ne olacak, bir iş bul.”
Çocuk bunu duyuyor.
İçine atıyor.
Ve bir gün başka bir şey oluyor:
Ya çok başarılı olmak için duygusuzlaşıyor,
ya da tüm sistemi yakmak istiyor.
Başarıyı İdeal, Başarısızlığı Ayıp Yaptınız
Eğitim sistemimiz öyle çarpık ki,
Bir çocuğun başarı haberinden PR devşiriyor ama
Binlerce çocuğun ruhsal yıkımını görmezden geliyor.
Birinci olanın fotoğrafını çerçeveletiyoruz,
Ama başarısız olanın içindeki çocuk ölüyor.
Sahi, kim büyütecek o çocuğun içindeki kırılmayı?
Sınavlar Hayat Değildir, Ama Bunu Anlatan Yok
Kimse o çocuğa demiyor ki:
“Bak bu sınav senin zekânı değil, sistem içindeki yerini ölçüyor.”
“Sen belki bir sanatçısın, belki bir zanaatkâr, belki bir düşünürsün ama bu sistem seni anlamıyor.”
Hayır, bunu demiyoruz.
Bunun yerine ona “ezik” muamelesi yapıyoruz.
Sıralamayı tanrı, sınavı kader yapıyoruz.
Ve sonra da niye bu kadar öfke var diye şaşırıyoruz.
Ecrin Suçlu Değil, Ama Sistem Masum Hiç Değil
Ecrin başarılı olduysa,
Bu onun azmi, ailesinin kararlılığı, öğretmenlerinin emeğiyle oldu.
Ama Ecrin’in kazandığı sistemde, diğer çocuklar kaybetmeye mahkûm bırakıldı.
Onlar için bu bir sınav değil, bir vazgeçiş ilanı.
Okuldan, hayalden, toplumdan, kendinden…
Ve sonra bu çocuklar büyüyor.
Bazısı patron oluyor, duygusuz.
Bazısı politikacı oluyor, iki yüzlü.
Bazısı örgüt üyesi oluyor, öfkeli.
Hepsi sistemin içinden çıkıyor.
Çünkü sistem onları eğitmedi, eledi.
Bu yazı Ecrin'e değil.
Ecrin gibi çocukların kahramanlaştırılıp diğerlerinin görmezden gelinmesine itirazdır.
Başarı kutlaması yapmadan önce, başarısızlık travması yaşayan çocuklara da bir bakın.
Çünkü o çocuklar sessiz.
Ama o sessizlik bir gün öfkeye, yalnızlığa, şiddete dönüşüyor.
Ve sistem bu çocukları çok küçük yaşta harcıyor.
BİLİMSEL PERSPEKTİF: Sınav Travması ve Psikolojik Etkiler
-
PISA ve OECD Raporları
Türkiye'deki öğrencilerin %70’inden fazlası, sınav baskısı yüzünden “başarısızlık korkusu” yaşadığını söylüyor (OECD PISA 2018). Bu oran OECD ortalamasının çok üzerinde.-
Bu korku, çocuklarda anksiyete, özgüven eksikliği ve toplumsal değersizlik hissi yaratıyor.
-
Ecrin gibi bir çocuk zirveye çıkarken, aynı sınavda başarısız olan binlerce çocuk “aptalım” diye düşünüyor.
-
Sonuç: Öğrenci okuldan değil, kendisinden soğuyor.
-
-
Carol Dweck – Growth Mindset (Gelişim Odaklı Zihin Yapısı)
Sabit başarıya odaklanan sistemler (sınavlar gibi), çocuklara gelişimin değil “etiketlenmenin” değerli olduğunu öğretir.-
Başarılıysan “zekisin”, başarısızsan “eziksin” damgası yapışır.
-
Oysa Dweck’e göre, çocuklara “emek değerli” düşüncesi verilmeli. Sınav bu anlayışla yapılmazsa, başarı tek kapı haline gelir.
-
Gelişemeyen birey, bu sabit damgayı ömür boyu taşır.
-
DİNÎ PERSPEKTİF: Değer Ölçüsü Sınav Değildir
-
Kur’an’da Başarı Tanımı
Kur’an hiçbir yerde zekâ ya da akademik başarıyı üstünlük ölçüsü yapmaz.“Sizin en üstün olanınız, Allah’tan en çok sakınanınızdır.”
(Hucurat Suresi, 13)-
Yani başarı = takva, yani vicdan, dürüstlük, merhamet.
-
Ama modern sistem ne yapıyor? Sınavda tam puan alanı “en üstün” ilan ediyor. Vicdan, ahlak, çaba göz önünde bile değil.
-
-
Peygamber Efendimizin Hayatı
Hiçbir çocuğu “başarısız” diye aşağılamamış, her bireyin kabiliyetine göre yönlendirilmesini teşvik etmiştir.-
Bilgi ezberleyen değil, yaşayan insanlar istemiştir.
-
“İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır.”
(Hadis-i Şerif) -
Bugünkü sistemde bu ölçü yok. Sadece “kaç puan aldın?” sorusu var.
-
FELSEFİ PERSPEKTİF: Başarı Ne Demek?
-
Michel Foucault – İktidar ve Disiplin
Foucault der ki:“Modern toplum, bireyleri disipline etmek için okul, hapishane, hastane gibi kurumlar üretmiştir.”
-
Sınavlar, bireyleri aynı ölçüye göre hizaya sokmak için kullanılan “görünmez bir iktidar aygıtıdır.”
-
Sınav bir eğitim aracı değil, norm koyma aracıdır.
-
Sistem böylece “kim değerli, kim değersiz” kararını sınavla verir. İşte Ecrin’in hikâyesi bu yapının vitrini.
-
-
Simone Weil – Eğitimde Adalet
Weil, gerçek eğitim sisteminin “zayıfı kaldıran” olması gerektiğini söyler.“Eğitim, yalnızca seçkinleri parlatmak için değil, geri kalanları da insanlaştırmak içindir.”
-
Ama sınav sistemi seçkin üretir, insan değil.
-
-
Paulo Freire – Ezilenlerin Pedagojisi
Freire sistemin “ezberletici ve bastırıcı” eğitim modeline karşı çıkar.-
Ona göre çocuklara sınavla değil, diyalogla, özgür düşünmeyle yaklaşılmalı.
-
Sistem, çocukları bilgi deposu gibi görüp sınavla boşaltmak istiyor.
-
Bu pedagojik şiddettir.
-
NETİCE: Ecrin Kazanmadı, Sistem Kaybetti
Bu yazının sonunda tekrar edelim:
-
Ecrin’in başarısı değerli, ama sistemin yapısı adaletsiz.
-
Başarı birini yüceltirken, binlercesini aşağılıyorsa, bu başarı değil, seçici zulümdür.
-
Bilim, din ve felsefe ortak bir şey söylüyor:
“İnsanı insan olduğu için değerli kılın. Başarısını değil, çabasını kutsayın.”
📚 KAYNAKLAR:
-
OECD PISA 2018 Türkiye Raporu
-
Carol Dweck, “Mindset: The New Psychology of Success”
-
Michel Foucault, “Discipline and Punish”
-
Simone Weil, “Waiting for God”
-
Paulo Freire, “Pedagogy of the Oppressed”
-
Kur’an-ı Kerim – Hucurat 13, Zilzal 7-8, Al-i İmran 159
-
Sahih Hadisler – “İnsanların en hayırlısı insanlara en faydalı olandır.”
Diplomasız Filozof: Vicdanın Akademisi
Ben muhalif değilim.
Ben ezbere karşıyım.
Ve evet, başarıyı desteklerim.
Ama sistemin bize dayattığı, sadece “kazananları kutsayan” o yoz başarı anlayışını değil...
Adil olanı desteklerim.
Başarısız Olmak Aptallık Değildir
Düşünsene abi…
Bir çocuk 20 yıl okuyor, okuyor, didiniyor…
Sonra bir sınav geliyor, başarısız oluyor.
Ve ne deniyor ona?
-
“Sen tembelsin.”
-
“Sen yaramazsın.”
-
“Sen başaramazsın.”
-
“Sen hayatını çöpe attın.”
Hayır!
Belki cerrah olamıyor ama bir pilot olabilir.
Belki akademisyen değil ama bir asker, bir polis, bir gardiyan olabilir.
Belki sınav sorularını çözemiyor ama hayatın içinde insan gibi çözüm üreten biridir.
Fırıncıyı Küçümseme, Ekmeğini O Yapıyor
Bir doktorun eğitimi kutsaldır, doğru.
Ama o doktor ders çalışırken kim onun ekmeğini yaptı?
Kim onun evini ısıttı?
Kim onun çantasını dikti, masasını marangozladı, penceresini taktı?
-
Bakkal olmazsa açsın.
-
Fırıncı olmazsa kahvaltın yok.
-
Tamirci yoksa evin karanlık, bilgisayarın bozuk.
-
Hatta amele bile yoksa inşaatın yok, yuvan yok.
Yani?
Hayat bir diploma değil, bir emek zinciridir.
Ve o zincirin her halkası, en az diğeri kadar değerlidir.
Çobanı Küçümseme, Sütünü Ona Borçlusun
Hadi diyelim ki doktor oldun, akademisyen oldun, hatta ordinaryüs profesör oldun.
Peki sütünü kim sağdı?
Yemeğini kim pişirdi?
Köyde çoban olmasa et yemezsin, çiftçi olmasa ekmek bulamazsın.
Diploma tek başına seni insan yapmaz.
Unvan verir, ama değer vermez.
Vicdan yoksa, unvan çöp olur.
İşte Bu Yüzden Ben… Diplomasız Bir Filozofum
Evet, belki elimde bir üniversite diploması yok.
Ama önümde yığılmış hayat belgeleri var.
-
Gördüm…
-
Duydum…
-
Yuttum, kustum, savaştım…
Ve anladım.
Felsefe sadece kitapta değil, sokaktadır.
Vicdan sadece camide değil, markettedir.
Adalet sadece mahkemede değil, mutfaktadır.
Ben filozofum çünkü sorguluyorum.
Ben filozofum çünkü insanı anlamaya çalışıyorum.
Ben filozofum çünkü sistemin unuttuğu o "başarısız" çocukları görüyorum.
Onlara diyorum ki:
“Sen başarısız değilsin.
Sen sadece bu çarpık sistemin seni ölçemediği bir değersin.”
Çünkü Gerçek Aydın, Işığı Herkese Tutar
Diploma, bazen bir kağıt parçasıdır.
Ama vicdan, ömürlük bir delildir.
Ben bir "diplomasız filozofum",
Ama elimde diploma değil,
yüreğimde insanlık taşıyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder