Hayal Değil Tuzak: Uzak Diyarların Sihirli Şirketleri
Bizi kim rahatsız ediyorsa, onunla başlayalım bu yazıya.
Teknolojiyle birlikte dünya küçüldü. Artık bir tuşa basarak Amerika’da şirket kurmak, Estonya’da vergi numarası almak, İngiltere’de banka hesabı açmak sıradanlaştı. Bazısı başarılı oldu, bazısı hayal kırıklığı yaşadı. Ama hepsinin ortak noktası şu: Başlarken hayal kurdular, bir reklam izlediler, bir başarı videosuna denk geldiler. Ve dediler ki, “Ben de yapabilirim!”
Evet yapabilirsin… Ama önce şu soruyu soralım:
Neden kendi ülkemde yapamıyorum bu işi de, binlerce kilometre ötede bir yerlerde şansımı zorluyorum?
Bu bir milliyetçilik meselesi değil. Bu bir gerçekçilik meselesi.
Türkiye'de Her Şey Var Ama Kimse Yararlanamıyor
Bakın, Türkiye'de ticaret kanunları var, vergi usulü var, banka sistemi var. Hiçbirimiz Amerika’daki sistemden daha aşağıda olduğumuzu söyleyemeyiz. Ama niye olmuyor? Çünkü Türkiye’de sistemin üstüne çökmüş bir ağ var. O ağ, örümcek gibi piyasayı sarıyor. Belli başlı şirketler ya sömürüyor, ya engelliyor. Ya seni yutar ya seni dışarı iter. Girişimci genç kardeşimiz soluğu batıda alıyor.
Amerika bir umut gibi sunuluyor ona.
Sahte Videoların Masalı: 0 Maliyetle Şirket Kurmak
“0 maliyetle şirket açın!”
“Bir form doldurun, banka hesabınız hazır!”
“Dropshipping ile hiçbir ürün stoklamadan binlerce dolar kazanın!”
Ve bizim genç diyor ki:
“Ooo... bu işte para var!”
Kafasında hemen bir senaryo oluşur. Sitesini kurar, logosunu seçer, birkaç hayali ürün ekler. Sonra birden karşısına bir fatura çıkar:
-
Kayıtlı adres bedeli
-
Vergi danışmanlığı
-
Hizmet ücreti
-
Pro üyelik
-
Risk sigortası
Toplam: ayda 300-500 dolar
Ama şirketi kurdu ya... Hırs bastırır:
“Tamam ya, zaten şirketi bedava açtık. Bu kadar da olur.”
Para Girmeden Hesap Askıya Alınır
Her şey kuruldu. EIN numarası alındı, banka hesabı açıldı, ödeme sistemi hazır.
Tam “Hadi bismillah!” dediğinde...
Hop!
“Şirketiniz yüksek riskli kategoridedir. Hesabınız askıya alınmıştır.”
Sebep yok. Açıklama yok.
Sadece otomatik bir mesaj.
Bazen belge isterler, bazen sadece susarlar.
Ve sen başlarsın Google'a sormaya, ChatGPT'ye yazmaya, forumları karıştırmaya...
Stripe, Square, Authorize.net derken...
Aylar geçer. Para hâlâ yok.
Her gece yatarken hayal ettiğin o “özgür ekonomi” hayatı gözünün önünden geçer. Ama sabah gelen e-posta seni tokatlar:
“Son ödeme tarihi: 20.04”
Hizmet almadım ki diyorsun. Cevap gelir:
“Sözleşmenize göre ücret tahsil edilecektir.”
Robotik personel, otomatik cevaplar.
Yeter ki seni duymasınlar.
Gerçek Deneyim: 6 Yıl, Laptop, Sabahlara Kadar Araştırma
Evet bunların hepsi yaşanmış hikâye.
Ben yaşadım. 6 yıl.
Sabahlara kadar laptopla sevgili olduk.
Araştır, dene, yanıl, tekrar başla...
Aştım mı?
Evet aştım. Ama ömrümü de aştım arkadaşlar.
Genç Kardeşim, Uyan!
Sana tavsiyem şu:
Olduğun yerde asgari ücretle çalış, daha kârlı çıkarsın.
Umut güzel şey. Ama zamanını yiyen umut, aslında afyon gibidir.
Kimi yerde kimliğin engel olur.
Kimi yerde direkt tuzağa düşersin.
Bin defa düşersin, bin defa kalkarsın.
Ama zaman...
Zaman seni beklemez.
Ya çok paran olacak, şahsen gidip yurtdışında sağlam bir temel kuracaksın...
Ya da aylarca, yıllarca kaybolmuş bir e-ticaret hayalinde debeleneceksin.
O “100 dolarla 72 bin dolar kazandım” diyen videolara inanma.
Gerçek olsa, o formülü sana anlatmaz; sülalesine öğretir.
Wise Man
Gerçeklerin Sesi

Yorumlar
Yorum Gönder