Kayıtlar

Haziran, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Ben Halkçıyım – Ne Sağcıyım, Ne Solcu

Resim
Ben Halkçıyım – Ne Sağcıyım, Ne Solcu Ben ne milliyetçiyim, ne komünistim, ne faşistim. Ben halkçıyım kardeşim. Ne bir partiye taparım, ne bir lidere. Ben fikre bakarım, duruşa, ahlâka, emeğe bakarım. Devletle yasalar çerçevesinde yaşarım. Ne devlet düşmanıyım, ne de devlet yalakası. Devlet, hizmet ettiği sürece makbuldür. Zulmederse karşısında ilk ben dururum. Ama “devlet yıkılsın, kaos gelsin” diyen zibidilerle de işim olmaz. Ben bu topraklarda doğdum. Babam 1931 doğumluydu. Karayollarında çalıştı, 7 çocuk büyüttü, ölene kadar maaş aldı. Kimse “Kürtsün, çalışamazsın” demedi. Demek ki mesele etnik kimlik değil, dürüstlük ve çalışkanlıkmış. Aziz Sancar Kürt’tü, Nobel aldı. Özal Kürt’tü, Cumhurbaşkanı oldu. İş adamları, hakimler, öğretmenler, mühendisler... Hepsi Kürt’tü, devlet “senin diploman geçersiz” demedi. O zaman bu ülke imkân vermedi diyene şunu sorarım: Sen ne yaptın? Okudun mu? Çalıştın mı? Ürettin mi? Ben tembelin, cahilin, hazıra konanın karşısındayım. Sloga...

Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Bölüm II

Resim
 Önceki yazılarımızda " Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Biz Neden Yazarız? " demiştik. Bu yazı dizimizde devamı yazıyoruz... Yazmak Yetmez, Yakmak Gerek – Bölüm II “Sessiz Kalemler” Yazmak da bir tür oynamaktır. Ama sıradan bir oyun değil bu. Yazar; sahneyi kuran bir senaristtir. Aynı zamanda sahneyi yöneten bir yönetmen. O sahnede oynayan tüm karakterlerin ruhudur. Ve o hikâyeyi yaratan tanrıdır. Her kelimesinde bir kader, her satırda bir nefes, her bölümde bir dünya vardır. Sanat ne olursa olsun – yazı, görsel, sahne ya da ses – ayrılmaz bir ana temele bağlıdır: İnanç. Önce sen inanmalısın. Bir okuyucuya, izleyiciye, herhangi bir insana bir şeyi hissettirmek istiyorsan, önce sen o duyguyu inşa etmiş, yaşamış ve hazmetmiş olmalısın. Yani yazar; kendi satırlarını yazarken önce kendiyle yüzleşmelidir. Şu soruyu kendine sorabilmeli: “Ben bu yazıya inandım mı?” Çünkü inanmadan yazılmış her satır, karşı tarafa boş bir ses gibi ulaşır. Söz vardır sarsar, söz vardır unutt...

Erkeklere Özel Taşların Detaylı Anlatımı

Resim
 Bir önceki yazımızda " Kadınlara özel taşların detaylı anlatımı " yazımızı yaşmıştık ve bu yazı dizimizde sırasıyla erkek ve dişi taşları yazacağız. Bu sayfamızda " Erkeklere özel taşların detaylı anlatımı " ele alacağız. Erkeklere Özel Taşların Detaylı Anlatımı “Eril Gücün Taşlarla Kurduğu Kadim Bağ” Erkeklik, yalnızca bir bedenin biçimi değildir. Eril enerji; yön veren, koruyan, sınır çizen ve taşıyan bir kuvvettir. Kadın nasıl doğuruyorsa, erkek de yön verir. Kadın içe akıyorsa, erkek dışa vurur. Ve bu enerji farkı doğada sadece insanla sınırlı değildir; taşlarda da bu ayrım titreşim olarak mevcuttur. Kadına yoldaşlık eden taşlar kadar, erkeğe kalkan olan, içindeki kararsızlığa yön çizen, gücünü hatırlatan taşlar da vardır. Ama burada önemli olan şey, bu taşların kişisel gelişimle birleşen anlamları dır. Çünkü bugün erkek olmak sadece kaslı olmak değil; duygularıyla yüzleşen, karar alabilen, denge sağlayan biri olmaktır. İşte bu yazıda, eril enerjiyi taşıy...

Kadınlara Özel Taşların Detaylı Anlatımı

Resim
 Bir önceki yazımızda " Doğanın Sırrı Taşların Cinsiyet " yazımızı yaşmıştık ve bu yazı dizimizde sırasıyla erkek ve dişi taşları yazacağız. Bu sayfamızda " Kadınlara özel taşların detaylı anlatımı " ele alacağız. Kadınlara Özel Taşların Detaylı Anlatımı “Dişil Enerjinin Taşlardaki Yansıması” Kadın dediğin şey sadece bir cinsiyet değildir. Kadın, doğanın yürüyen biçimidir. Büyütendir, koruyandır, taşıyandır. Sadece bedeninde değil, ruhunun her kıvrımında yaşamın izini taşır. Kadınlık bir rol değil; bir frekans , bir enerji biçimi , bir varoluş amacı dır. Ve bu enerji, evrende yalnız değildir. Toprakta, suda, yıldız tozunda... ve özellikle taşlarda yankısını bulur. İşte biz bu yazımızda, kadının bu kadim enerjisine en çok uyumlanan taşları ele alacağız. Ama önce şu sorunun yanıtını netleştirelim: Kadına iyi gelen taş ne demektir? Bu, modaya göre takılan bir aksesuar değil. Bu, kadının bedeniyle, ruhuyla, hormonlarıyla, kalbiyle ve sezgileriyle rezonansa giren, ...

Doğanın Sırrı Taşların Cinsiyet

Resim
Bir Önceki Yazımızda Doğal Taşlar nedir, Ne İşe yarıyorlar? başlığıyla yazmıştık.  Bu yazımızda ise  Doğanın Kalbindeki Cinsiyet: Dişi ve Erkek Taşlar Üzerine yazacağız. Taş dediğin sadece sertlik midir? Yoksa geçmişin, bedenin ve ruhun titreştiği bir yankı mı barındırır içinde? İnsanoğlu binlerce yıldır taşları sadece süs değil, aynı zamanda birer şifa, koruma ve dönüşüm aracı olarak gördü. Ama bir gerçek genellikle göz ardı edildi: Her taş aynı değildir. Taşlar da tıpkı insanlar gibi dişi ve erkek enerji taşırlar. Bazıları doğurgandır, bazıları ise nüfuz edicidir. Bazıları içine işler, bazıları dışa vurur. Bazıları sakinleştirirken bazıları harekete geçirir. İşte bu yazı dizimizde, taşları sadece sertlikleriyle değil, cinsiyetleriyle, renkleriyle ve ruhsal kodlarıyla konuşacağız. 1. Kadınlara İyi Gelen Taşlar Doğuran, Dişi, İçe İşleyen Taşlar Bu taşlar, içeri doğru akan bir enerjiye sahiptir. Kadının iç dünyası gibi, derin, sezgisel ve kabullenicidir. Dişil taşlar gene...

El-Kibrit El-Ahmar (Yakut-Tılsım)

Resim
Kırmızı Kibrit ve Felsefî Anlamı Gençlik yıllarımda gizli ilimlere merak sarmıştım. Sıradan bir merak değildi bu... İçimde bir şey vardı. Anlam arayan bir şey... Sadece bildiklerimle değil, bilinmeyenlerle de hesaplaşmak istiyordum sanki. Bir yandan inancımı yaşar, bir yandan bu dünyanın görünmeyen yüzüne dokunmak isterdim. Araştırdıkça önüme kitaplar çıkmaya başladı. Tozlu, yıpranmış, bazı sayfaları eksik, bazı satırları sanki bilerek silinmiş gibi olan kitaplar... Bunlar öyle kitabevlerinden alınan kitaplar değildi. Bir dostun önerisiyle, bir hacının sandığından, bir kütüphanenin en arka rafından çıkan eserlerdi. Şemsü’l Maarif, Gizli İlimler Kitabı, Şihrul Kehhân, Şumûsu’l Envâr, Lül’lû vel Mercân fî Teşrîh-i Mulûk-i Can... Hepsi başka bir kapı aralıyordu. Zamanla okumak benim için yemek gibi oldu. Uyumuyordum. Günler, haftalar hatta aylar boyunca bu kitapların içinde kayboluyordum. Ta ki o konuya denk gelene kadar... El-Kibrit el-Ahmar – Kırmızı Kibrit Kitabın bir bölümünde k...

Doğal Taşlar Nedir, Ne İşe Yarıyorlar?

Resim
  Taşlar Nedir, Nereden Çıkmış Bu Merak? İnsanlık, ilk aletini taştan yaptı , ilk tanrı heykelini taşa oydu, ilk mezarını taşla işaretledi. Taş sadece maddi değil; anlam yüklü bir şeydi. Mısır'da firavunlar lapis lazuli taşını tanrısallığın sembolü sayardı. Hindistan'da aytaşı dişiliğin ve sezginin gücüydü. Anadolu’da, Mezopotamya’da akik kötülüğü kovar, yeşim yumuşak kalpliliği beslerdi. Yani bu iş binlerce yıllık. Modern “taş modası” değil. İnsan zaten hep inandı taşın ruhuna, enerjisine, ağırlığına. Taşların Keşfi Nasıl Olmuş? Burası çok ilginç abi. Bilimsel bir yol yok aslında. Genelde şamanlar, büyücüler, bilge kadınlar kullanarak keşfetmiş. Taşlar: Rüyalarla gelmiş, Meditasyonlarda ortaya çıkmış, Vahiy gibi algılanmış, Bazen de bir çocuğun taşı eline alıp aniden iyileşmesiyle başlamış hikâyeler... Yani taşların gücü önce deneyimsel olarak fark edilmiş. Hani bilimden önce gelen "gözlem ve hissetme" ...

Cin Çıkarmak İçin Sevişmek mi Lazım?

Resim
  Karaduvar’ın Cinci Hocası ve Uyanamayan Zihinler Adana Karaduvar. Sıcaktan asfalt yumuşamış, insanlar gölgeye kaçıyor. Ama bir adam var ki gölgeden çıkmıyor, çıkamıyor. Karanlık onun sermayesi çünkü. Adı yok, diploması yok. Herkes ona "Cinci Hoca" diyor. Ve tek işi var: Musallatları kovmak. Ama öyle kovmak değil bu, bildiğin "özel seanslı", "temaslı", "dualı" kovmalar... Hem de çoğu zaman genç kadınlar üzerinden. Bir Kızın İtirafı Günlerden bir gün, biriyle tanıştım. Küçük yaşta travmalar yaşamış, ailesi tarafından “cinli” sanılmış bir kız. Uyuyamıyor, rüyalarla uyanıyor, korkular yaşıyor. Aile önce doktora değil, halk arasındaki “şifacıya” gitmiş. Adana Karaduvar’daki Cinci Hoca’ya... Hoca bakmış kıza, gözünü kısıp “kızda musallat var” demiş. Sonra da esas bombayı patlatmış: “Bu cin şehvetle girmiş. Ancak benimle birlikte olursan çıkar.” Aile şaşkın. Kız perişan. Hoca ise gayet ikna edici. "İçine giren cin senin...

The Price of Exam Success

Resim
  A Star Rises, Thousands Fall Ecrin Ertaş. A little star born from the heart of Mazıdağı. She scored a perfect 500 in Turkey's National Scholarship Exam. A success story shining bright in the display window of the system... But what about the others? While Ecrin made headlines, where did the tens of thousands of children who failed the same exam go? No cameras turned to them. No official doors opened for them. Their teachers and families remained awkwardly silent. And maybe, deep down, they heard something like this: "Look, Ecrin did it. That means you're not enough." "You Failed" – The Stamp This exam is not just a test sheet. For many children, it's a line of fate, a directional sign, a life compass. And that compass sometimes says: "You're not successful." "Your place isn't behind a desk, it's in a workshop." "Don't think, don't create, just work." Families now tell their children: "See? You coul...