Bu Devlet Kimin?
Bir fotoğraf görüyoruz sosyal medyada.
Kamuflajlı adamlar, makineli tüfekler, çatık kaşlar, bıyıklar yere inmiş.
Ve aralarında biri var: sivillerden, belki bir yetkili, belki bir misafir.
Fotoğraf dik duruyor ama insanın içinde bir şey eğiliyor.
Çünkü o fotoğraf sadece bir poz değil...
Bir mesaj veriyor.
"Bak biz buradayız, biz bu ülkenin sahibiyiz."
Kimdir bu “biz”?
Bıyığın şekliyle devletin rengini belirleyen kim?
Kürşat tipiyle güç gösterisi yapan bu ruh hali neyin tezahürü?
Tamam, Kürşat bir efsanedir.
Göktürk’ün bağrından kopmuş, Çin’e baş kaldırmış 40 yiğidin komutanı.
Ama bu toprakların Kürşat’tan başka evladı yok mu?
Bu topraklarda sadece Göktürklerin mi kanı aktı?
Kürtler, Araplar, Zazalar, Çerkesler, Lazlar, Ermeniler, Süryaniler, Aleviler...
Onlar bu devleti kurarken yok muydu?
Onlar vergi verirken, askerlik yaparken, şehit olurken yok muydu?
Peki neden devletin dili hep tek?
Neden bıyık aynı, duruş aynı, fikir aynı, sembol aynı?
Neden Maraşlı bir polis kendini “ülkücü komando” olarak tanıtıyor ama Diyarbakırlı vatandaş bu polise korkuyla bakıyor?
Devlet bir ideolojinin mülkü müdür?
Soru Basit: Bu Devlet Kimin?
Maaşını kim ödüyor?
Halk.
Görevini kimin için yapıyorsun?
Tüm halk için.
Peki neden bir kısmı devleti “baba” gibi görürken diğer kısmı “baba evi”nden kovulmuş gibi hissediyor?
Ben Polise Düşman Değilim!
Benim derdim askerle, polisle, güvenlik gücüyle değil.
Onlar görevini yapar, canını verir, alnından öpülür.
Ama mesele şu:
Devletin dili adil olmalı.
Devletin suratı herkese aynı bakmalı.
Devletin üniforması bir ırkın, bir ideolojinin kostümü olmamalı.
Ülkücü olmak kişisel tercihtir.
Ama sen bu üniformayla halkın karşısına çıktığında artık sadece “bir birey” değilsin.
Sen devletsin.
Ve o devletin dili, bir zümrenin kabadayılığı olamaz.
Ey Devlet!
Hepimize ait olduğunu ne zaman hatırlayacaksın?
Ne zaman fotoğraflar Kürşat kadar Berivan’ı da, Kevork kadar Ahmet’i de, Ali kadar Aram’ı da yansıtacak?
Bu millet sadece bıyıklı bir yürüyüş değil.
Bu millet sadece “bozkurt selamı” değil.
Bu millet bir mozaik, bir kavimler nehridir.
Ve bu nehrin akışı tek yöne değil, birlik yönüne olmalı.
Devlet kutsaldır ama sadece bir zümreye kutsalsa, halk için tehdide dönüşür.
Ben de bu vatanın evladıyım.
Ben de bu toprağın taşında izim, suyunda hakkım olan bir vatandaşım.
Güvenlik gücü bana “devletin gücü”nü değil, “devletin adaletini” hatırlatsın istiyorum.
İşte o zaman gerçekten “bu devlet bizimdir” diyebilirim.
Wise Man...
Yorumlar
Yorum Gönder